31. sayfa (Toplam 47 sayfa)

Gönderilme zamanı: 21 Eyl 2007, 23:33
gönderen Şirine
Baskasi bir isi uzun surede yapiyorsa, yavastir.
BEN uzun surede yapiyorsam titizimdir.
Baskasi bir isi yapmiyorsa,tembeldir.
Ben yapmiyorsam MESGULUMDUR.
Baskasi bir seyi soylenmeden yapiyorsa, sinirlarini asmistir.
Ben yapiyorsam,insiyatif kullanmaktir.
Baskasi bir gorgu kuralini cigniyorsa KABADIR.
Ben cigniyorsam,KENDIME OZGU birisiyim.
Baskasi amirini memnun ediyorsa,yalakadir.
Ben ediyorsam,bu ortak calismadir.
Baskasi one gecerse kurallari ihlal etmektir.
BEN basarirsam.bu SIKI CALISMANIN ODULUDUR!...

Gönderilme zamanı: 21 Eyl 2007, 23:41
gönderen Şirine
Erkegin Spor Salonu Halleri

1.Gun

Salona kayit yaptirilmis, uyelik karti alinmistir. Aynaya keskin bir bakis firlatilmistir. Kaydi yapan insan azmaninin kollari hakkinda "adamda bacagim kadar kol varmis ama 1 yil calissam ben de oyle olurum" yorumu yapilmistir.

Ortama uygun kiyafet, ayakkabi, havlu vs temin edilmistir.Buyuk bir heyecanla salon gezilmis, her biri birbirinden alengirli aletlerden en "ilk gun karizma cizmeyecek" olani secilmistir. Ortamdaki kadin sayisina bakilarak, daha ilk birkac harekette kesilen nefes ve moraran surat, yuksek sesle soylenilen "burasi da cok sicak galiba" sitemi ile giderilmistir.

Kimselerin gormedigi bir anda aynaya karsi pazu sisirilmistir. Asla kaldirilamayacagi bilindigi halde, salon sahibinin oyuncak muamelesi yaptigi halter yerden bir ucuyla hafifce kaldirilmis, "eyvah sanirim fitik oluyorum" telasiyla yere birakilmistir.

Kum torbasina yine kimsenin gormedigi bir esnada bir iki yumruk cakilmistir. "Ilk gunden cok zorlamanin alemi yok" denilmis ve cikmadan once son bir kez aynaya bakilmistir.

2.Gun

Ilk gunun yol actigi hamlik nedeniyle 2.gun pas gecilmistir. "2. gunden cok fazla asilmak gereksiz olur" fikri benimsenmistir. Evde, belli araliklarla aynada pazu yoklanmistir. Pazu sisirme seansi boyunca kucuk "gobekcik" iceri cekilmistir. 6 aylik siki bir calisma ile Rambo olunabilecegi ihtimali dusunulmus ve kabul gormustur.Yatmadan once birkac mekik cekilmistir.

3.Gun

Salona uzun suredir devam ettigi belli olan ve hicbir alette "ecele merhaba deme" durumunda gozukmeyen salondaki tum ucgen vucutlulara gicik olunmus ve ice kapanik bir ruh haliyle calismaya baslanmistir. Sik sik aynaya bakilmis, "fazla kasli erkeklerden kadinlar cok da haz etmiyorlar zaten" diye dusunulmustur.

Agirlik aletlerinden ziyade kosu bantlari, mekik minderleri tercih edilmistir. Salona duzenli devam eden sarisin kadinin pazularinin kendi pazularindan daha gelismis oldugundan suphe duyulmus ve hemen bu supheden vazgecilmistir.

Salondan cikarken "Insanin ici guzel olacak kardesim ici. Ne o oyle kas yigini olmak falan? Hem beyin kaslarinin gelismis olmasi daha onemli" fikrine varilmistir. 3 aylik konsantre bir calisma ile, hic olmazsa fit bir vucuda sahip olunabilecegi fikri benimsenmistir.

Salondan cikmadan once kum torbasina bir yumruk atilmistir.

4.Gun

Salona telefon acilmis, uyelik iptal ettirilmistir. Eve bir iki kucuk el agirligi ve ucuz yollu bir kum torbasi alinmistir.Aksam evde ayna karsisinda gobek sivazlanmis, telefonda buyuk boy pizza siparis edilmistir.Pizzanin tuketilmesinin akabinde baslanacak iki haftalik siki bir rejimle forma girilebilecegi fikri harika gelmistir.


6 ay sonra

Daha once gidilmemis bir salona kayit yaptirilmis, uyelik karti alinmistir. Aynaya bakilmis, pazu sisirilmistir. 6 ay oncesine gore "gobekcik"ten "adam akilli gobek"e terfi etmis olan karni iceri cekmekte hayli zorlanilmistir. 1 yillik siki bir calisma ile, sahane "baklava dilim karin" yapilacagi hayal edilmistir..

alıntı

Gönderilme zamanı: 22 Eyl 2007, 00:13
gönderen Şirine
>Erkek,silahları buldu, avlanmayı icat etti.

>>Kadın, avcılığı buldu, kürkü icat etti!



> >>Erkek, renkleri buldu, boyamayı icat etti.

>>Kadın, boyamayı buldu, makyajı icat etti!



> >>Erkek, konuşmayı buldu, sohbeti icat etti.

>>Kadın, sohbeti buldu, dedikoduyu icat etti!



> >>Erkek, tarımı buldu yemeği icat etti

. >>Kadın, yemeği buldu, diyeti icat etti!



> >>Erkek, dostluğu buldu, askı icat etti.

>>Kadın, askı buldu, evliliği icat etti!



> >>Erkek, ticareti buldu, parayı icat etti.

>>Kadın, parayı buldu ve bundan sonrası tam bir felaket!

Gönderilme zamanı: 23 Eyl 2007, 02:23
gönderen Şirine
Ne okuyordun sen??

Bölüm ne?
- Makine mühendisliği
- Kaç tane kız var sizde ??
-........
_____________________________________________

- Mesleğin ne evladım?
- Kimya mühendisiyim amca.
- Sabun, şampuan falan...
- Yok amca öyle değil; daha bir zor.
_____________________________________________

Arkeoloji bölümünde okuyan bir kişi tarafından, bilgisayar mühendisliğinde
okuyan bir kişiye yöneltilmiş soru:
- Abi sen bilgisayar mühendisliğinde okuyordun dimi?
- Evet.
- Size hackerlik yapmayı öğretiyorlar mi, böyle bir ders var mi?
- Sizde de tarihi eser kaçakçılığı diye bir ders var mi?
______________________________________________

- Bilgisayar mühendisliğini kazandığına göre çok zeki olmalısın.
- Yok ya o kadar değil
- Salak misin yani?
______________________________________________

- Hmm yazılım mühendisliği nasıl oluyor o?
- Bilgisayar yazılımı üzerine.
- Yazı mi yazıyorsun yani bilgisayarda?
- Evet yazı yazıyorum bilgisayarda. (la havle)
______________________________________________

- Ahmet makine mühendisliği zor muydu?
- Tabi olum. termo, mukavemet, akışkanlar.. bunları gecene kadar arkamdaki kıllar ağardı.
- Helal olsun valla. Ya benim evdeki musluğa bi bakıversene, damlatıyor
kaç gündür.. o da akışkan sonuçta. he ne dersin?
-Allah belanı versin derim başka bişey demem.
_____________________________________________

- Sen simdi ne okuyordun?
- Bilgisayar mühendisliği
- Evladım boşuna okuyorsunuz siz, simdi çocukların hepsi bilgisayar kurdu, bizim oğlan bütün gün Internet cafede.
-Tabii amca, anlıyorum..
______________________________________________

- Ne okuyorsun sen?
- Peyzaj mimarlığı
- Ne yapar o?
- Doğal çevreyi bozmadan insan gereksinimlerini karşılamak için incelemeler
ve planlar yapar. Kentlerdeki parkların, bahçelerin, tarım alanlarının ve
yolların....
- Ha yani bahçıvan olucan!
- !!!!!!!!!!!

Gönderilme zamanı: 23 Eyl 2007, 02:29
gönderen Şirine
GIRGIRLAR


Bilirsiniz, bi ara genclerde cuzdana zincir takip sarkitma modasi vardi.
Istiklal'de yururken,yanimdan bu model bi tip geciyodu ki adamin teki
bombayi patlatti: "Ne o lan? Kopegin .icina mi kacti?" . Olmaz boyle bir
zeka....


Istiklal'in oralarda, 9-10 yaslarinda , buyuk olasilikla tinerci, iki
cocukla konusuyor polis. Birisine sordu, "Nerede
oturuyorsun sen, evin nerede senin?". Cocuk: "Evim filan yok,orada burada
uyuyorum". Polis oburune dondu: "Peki sen?". Ikinci cocuk:"komsuyuz! ":)


Az once is icabi Isparta'da bir musterimizi aradim. Telefonu
acan kibar bayana ilgili kisinin mail adresini sordum. Hanimefendi
gayet kibarca "Bizim burada internet cekmiyor" dedi.
Cuma aksami gecenin bir yarisi Arnavutkoy'de taksi ariyordum. Fakat
etrafta bir tane bile yoktu. Arabasini park etmis yemek yiyen bir taksi
soforu gordum. Adama yaklasip, "Abi musait misin?" dedim. O da,
"Ehliyetin var mi?" diye sordu. Taksim'e kadar taksiyi ben kullandim, o
pasa pasa yemegini yedi. Bunu hangi ulkede
yasayabilirsin.

Bir arkadas anlatti. Gecenlerde Taksim'de yururken sikisinca
McDonalds'in tuvaletine girmis. Tuvaletten sonra elini kolunu sallaya
sallaya restorandan cikarken elemanlardan biri arkasyndan seslenmis: "Bir
gun yemege de bekleriz..."


Izmirliler bilir, toplu tasimada Kentkart uygulamasi vardir.
Karta para yuklersiniz, otobuslerde manyetik okuyucuya tutarsiniz
ve okuyucuokuduguna dair sinyal sesi Kentkart uygulamasinin ilk yili
idi.Yasli ama cok tonton bir teyze elinde Kentkartla otobuse
bindi. Nedense karti soforun suratina dogru tuttu (Herhalde paso
gibi gosterilecek zannetti).Sofor iki-uc saniyelik
saskinlik periyodunu atlattiktan sonra, "Biiiiip!" dedi. Teyze bi sey
olmamis gibi gecip soforun arkasina oturdu. Otobusteki herkes kahkahalarla
gulerken bense soforun zekasina hayran olmustum.

Bir gun yolda giderken kaset satan bir dukkanin caminda aynen
soyle bir yazi gormustum: "Arabalar icin cistakli muzik
gelmistir." Boylesine asiri guzelliklerle dolu bir ulkeyi ve insanlari
sevmemek mumkun mu...

alıntı

Gönderilme zamanı: 23 Eyl 2007, 22:03
gönderen Şirine
Garip Bir Muhasebecinin Aşk Mektubu


Dün tasfiyeden çıkarken seni gördüm...!!!

Aşkına matrah olmanın gerçek kazanç vergisi kadar güç olduğunu biliyorum. Fakat ne yapayım, kasadaki deste paralar kadar cazipsin.

100 dolarlık banknotlar gibi latif yüzünde ; gözlerinin hisse senedi gibi bakışını hiçbir mevzuatla izah edemem. O anda veraset yolu ile bana intikal ettiğini zannettim.

Kasa kayıtları kadar karışık saçlarına vurulmamak elde mi!

Aşkımı sana tahakkuk ettirmek istiyorum.

Sana talip olabilmek için ihalene girdiğim bu gönlünü makbuz karşılığında bana ver.

Şayet geç kalırsam; Sevgim Türk Ticaret Ceza Usul Kanunu Uyarınca; faiz tahakkuk ettirecektir. Çünkü bu hareket 252. Md'ye göre; kaçakçılık halleri dişında kusurdur.

Lütfen sevgimi 1. dereceden hesapet. İleride mağdur olmazsın.

Çünkü Seni Şubeler Cari Hes.' daki destelikler den daha fazla Seviyorum.

Bu arada Senden bir ricam olacak....!!!

Lütfen bana karşı; Sevginden ve muhabbetin' den iskonto uygulama.

Aşkımın ve Sana olan o eşsiz Sevgimin kaybedecek zamanı yoktur.

Aslında Sana daha önceden açılmak isterdim; fakat işlem vergisinin tahakuka ait hükümleri peşimi bırakmadı ki!

Benim Sana olan Sevgimi; Şüpheli Ticari alacaklar gibi meçhulu olmayan bir belirsizliğe sürüklemeni istemiyorum.....!!!

Ah.....! ah.....!

Bugün itiraz ve temyiz komisyonlarından çıkmış dosya gibiyim.

Unutma ki; Sana olan ihtiyacım; Gelecek Yıllar İhtiyacı Stoklar kapsamındadır.

Yalanım varsa; Defter-i Kebir çarpsın.

Lütfen bu Muhasebeciyi kırma.......!!!

Gönderilme zamanı: 27 Eyl 2007, 00:08
gönderen Şirine
Yolculuk Muhabbetleri

bavulu iyi bıraktın di mi? içinde kırılacak eşyalar vardı
-artık yok merak etmeyin
-hay

-pardon bu koltuk arkaya yatmıyor
-uykusu gelmemiştir daha hanımefendi

-bir krema daha alabilir miyim?
-niye?
-koyu oldu da...
-niye?
-krema az geldi sanirim..
-belki kahve çok gelmistir?
-o kadar muavinden filozofuna çattık a...

-pardon muavin bey mola yerine gelince uyandırır mısınız?
-tabi efendim. öperek mi uyandırayım yoksa çağrı mı atayım telefonunuza

-ankaraya kaçta varırız abi?
-valla bir izmir'e varalım oradan kaçta bineceğine bağlı =]
-ha.......

-daha ne kadar var
-na bu kadar var
-hmm peki

-muavin bey şşşt
-buyrun bacım
-şu müziği değiştirebilir misiniz, daha güncel bişeyler olsun please
-abla otobüs müzüğü işte , güncel kim ola ki
-Allahım nolur bana güç verme , yoksa bu adamı öldürebilirim, vereceksende helal et şu adamı öldüriym

Gönderilme zamanı: 07 Eki 2007, 22:27
gönderen Şirine
Minik kız elinde karnesiyle evden içeri girmiş. Karnesini babasına göstermiş. Babası bir bakmış baştan aşağı pekiyi, bir iki tane de iyi var, ama öğretmen karnenin altına şöyle bi not düşmüş:
- "Çok akıllı ve yetenekli bir çocuk fakat bir kusuru var, derste çok konuşuyor. Buna nasıl son verebileceğimiz hakkında fikirlerim var, en kısa zamanda siz velisiyle de paylaşmak istiyorum"

Baba bunun üzerine karneyi imzalamış ve öğretmenin görüşlerinin altına kendi de bi not düşmüş:

- "Lütfen paylaşalım, çünkü işe yararsa ben de annesinde uyguluyacağım.."

Gönderilme zamanı: 07 Eki 2007, 22:51
gönderen Şirine
Benim gibi yapın

ÜNLÜ Amerikalı mizahçı yazar Mark Twain , bir toplantıda karşılaştığı bir kadına iltifat eder;
- Ne kadar güzelsiniz...
Kadın;
- Ne yazık ki ben sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğ im.
Mark Twain güler;
- Öyleyse siz de benim yaptığımı yapın. Yalan söyleyin...

Gönderilme zamanı: 12 Eki 2007, 00:56
gönderen Şirine
Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesiyle açıklamış:
'Sayın hakim. Çocuğun bende kalmasını istiyorum. Ben onu dokuz ay karnımda taşıdım'.
Hakim kocaya sormuş: 'Karınızı duydunuz. Bi diyeceğiniz var mı?'
Adam 'var tabii'' demiş ve anlatmış:
'Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?'
Hakim sekreterine dönmüş:
'Yaz kızım.Çocuk babada kalacak'.
:lol: :lol: