1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Türkçemiz ne hale geldi!

Gönderilme zamanı: 07 Haz 2008, 10:00
gönderen Şirine
Tanıtımın "demo", sunucunun "spiker",
Gösteri adamının "showmen", Radyo sunucusunun "diskjokey",
Hanım ağanın, "firstlady" olduğuna
Şaşıranınız var mı?

Dükkânın "store", bakkalın "market", torbanın "poşet",
Mağazanın "süper", "hiper", "gross market",
Ucuzluğun, "damping" olduğuna
Kananınız var mı?

İlan tahtasının "billboard", sayı tablosunun "skorboard",
Bilgi alışının "brifing", bildirgenin "deklarasyon",
Merakın, uğrasın "hobby" olduğuna
Güleniniz var mı?

Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde"welcome" çıkışında "goodbye"
Okuyanınız var mı?

Korumanın, muhafızın, "body guard",
Sanat ve meslek pirlerinin "duayen",
İtibarın, saygınlığın,"prestij" olduğunu
Bileniniz var mı?

Sekinin, alanın "platform", merkezin "center",
Büyüğün "mega", küçüğün "mikro", sonun "final",
Özlemin hasretin, "nostalji" olduğunu
Öğreneniniz var mı?

İş hanımızın "plaza", bedestenimizin "galeria",
Sergi yerlerimizi, "center room", "show room",
Büyük şehirlerimizi, "mega kent" diye
Gezeniniz var mı?

Yol üstü lokantamızın "fast food",
Yemek çeşitlerimizin "menü",
Hesabını, "adisyon" diye
Ödeyeniniz var mı?

İki katlı evinizi "dubleks",
Üç katlı komşu evini "tripleks",
Köşklerimizi "villa", eşiğimizi "antre",
Bahçe çiçeklerini "flora" diye
Koklayanınız var mı?

Sevimlinin "sempatik", sevimsizin "antipatik",
Vurguncunun "spekülatör", eşkıyanın "mafya",
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, "sponsorluk"
Diyeniniz var mı?

Mesireyi, kır gezisini "picnic",
Bilgisayarı "computer", hava yastığını "air bag",
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, "okey" diye
Konuşanınız var mı?

Çarpıcı önemli haberler, "flash haber",
Yaşa, varol sevinçleri, "oley oley",
Yıldızları, "star" diye
Seyredeniniz var mı?

Virvirik dağının tepesindeki köyde,
"Cafe show" levhasının altında,
Acının da acısı
Kahve içeniniz var mı?

Toprağımızı, bayrağımızı,
İnancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığına, talan edildiğine,
Özün el diline özendiğine,
İçi yananınız var mı?

Masallarımızı, tekerlemelerimizi,
Ata sözlerimizi unuttuk,
Şarkılarımızı, türkülerimizi,

Ninnilerimizi kaybettik,
Türkçe'miz elden gidiyor,
Dizini döveniniz var mı?


"ALINTIDIR"

Re: Türkçemiz ne hale geldi!

Gönderilme zamanı: 16 Ağu 2008, 15:29
gönderen efdelya
Yıl: 1965
Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma
hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra
kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm
vardı. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı
şerifleriniz hayrolsun' dedim.


Yıl: 1975
Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim,
heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,
yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim,
kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.


Yıl: 1985
Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm
veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra
kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm
vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar'
dedim.


Yıl: 1995
Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama
bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim.
Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.


Yıl: 2006
Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar
dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni. Ama concon muyum ki ben,
baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin. 'Hav ar yu
yavrum?'


Yıl: 2026
ven ay vaz si hör ; ben çok sürprays yâni öyle işte birden..hayy beybi dedim ona ama ben ay dont nowww yani âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'offff beybiiiii offfffff layf iz superrrrrr yaaa ..'


Günden güne komik ama acı bir hal alıyor Türkçemiz...

Re: Türkçemiz ne hale geldi!

Gönderilme zamanı: 14 Eyl 2008, 18:06
gönderen ussa
Genelde adres bilgilerini yazarken, kapı veya daire numarası vb. belirten yere, gerek resmi kurumlarda, gerek tüzel kişiliklerde, gerekse şahıs olarak “no” yazıyoruz. Yani; “……………. mah. (veya cad.), ………….sokak, ………… apt., no….. yazıyoruz.

Burada ki “no” yu ben çok merak ediyorum. Ne demek acaba? Nomara diye bir kelime var da biz bilmiyoruz ve bu kelimenin kısaltılmışı mı acaba bu no?...

Ülkemiz insanlarını galiba bir takım yerler kültür ve dil tahribatına uğratıyorlar. Bu konuda da zannediyorum birileri bilerek ya da bilmeyerek böyle bir uygulama yapmış ve bizler de umursamadan bu yanlış uygulamaya devam ediyoruz.

Neden “nu” veya “nr” gibi, Türk Dil Kurumunda ki dil uzmanlarının belirleyeceği bir şekilde kullanmıyoruz bu kısaltılmış kelimeyi… çok merak ediyorum doğrusu… (İstisna olarak doğru kullananları buradan tebrik ediyorum ve “ne olacak ya, böyle basit ve küçük meselelerle uğraşmayalım ha no olmuş, ha nu olmuş” diyenlere de iki çift lafım var: böyle küçük meseleler diye baktığınız meseleler bir gün olmuş bakmışsınız ki kocaman bir problem olarak çıkmış karşınıza veya bu umursamazlık sonucu bir bakmışsınız ki ilerde isimleriniz bile değişmiş……



Türkçe de sessiz harfleri telaffuz ederken sonuna “e” harfi gelir diye biliyorum ve hep böyle kullanıldığını da duyuyorum.

O zaman, bazı kişiler ve bazı haber spikerlerimizin konuşmalarını dinliyoruz, diyorlar ki; pkk ye (okunuşları ile yazıyorum) pe ka ka diyorlar, ya da ce ha pe ve me ha pe diyorlar. Bunlara; pe ke ke, ce he pe ve me he pe neden demiyor ve Türkçe mizi bozuyorlar. Hadi diğer parti isimlerini şimdilik bir kenara bırakalım. Bence pe ke ke ye eğer kaka demek isteniyorsa o zaman pe ka ka değil de, tükürür gibi PU KA KA densin bence… J

Ayrıca; cd (ce de ye) si di diyoruz,

www.………….com a, kom diyoruz,

……………….. gibi örnekleri çok bol miktarda çoğaltabiliriz.



Ve de bazı illerimiz “işyeri tabelalarını Türkçe yapalım kampanyası” başlatıp, belediye meclis kararları ile (meclis kararlarında, Türkçe’ye yerleşmiş isim demiyor, Türkçe isim diyor) işyerlerinin isimlerini Türkçe yapıyorlar (!). Örnek; turistik bir ilimiz, bir işyerinin ismi destina iken buranın ismini “destan” yaptırıyor. Bunu da marifetmiş gibi gazete ve dergilerde yayınlatıyor. Destan Türkçe’ye yerleşmiş bir isim ama Türkçe değil. Yabancı bir ismi, yine yabancı bir isimle değiştirdiniz. Oldu mu şimdi….. Destan da Farsça bir isim. Farsça yapınca Türkçe mi oluyor yani ….