Farkında Mısınız?
Farkında Mısınız?
Mallarimiz artti, KEYFIMIZ AZALDI.
Daha büyük evlerde, AMA DAHA KÜCÜK AILELERLE YASIYORUZ.
Konforumuz artti ama ZAMANIMIZ DARALDI.
Diplomamiz bol ama SAGDUYUMUZ AZ.
Uzmanliklar artti ama SORUNLAR COGALDI.
Ilaclar cogaldi ama HASTALIKLAR ARTTI.
Cok para harciyoruz ama AZ GÜLÜYORUZ.
Aksam gec yatiyor, SABAH YORGUN KALKIYORUZ.
Az kitap okuyor, COK TELEVIZYON SEYREDIYORUZ.
Cok konusuyor ama az GÖNÜL veriyor ve bol YALAN söylüyoruz.
Para kazanmayi ögrendik ama YUVA KURMAYI BECEREMEDIK.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama KOMSUMUZA UGRAMAK ICIN KARSI SOKAGA GECMIYORUZ.
Uzaya ulastik ama KENDI IC DERINLIKLERIMIZDEN HABERSIZIZ.
Havayi temizledik ama RUHLARI KIRLETTIK.
Atomu parcaladik, ama ÖNYARGIMIZI YIKAMADIK.
Cok yaziyor ama AZ GELISIYORUZ.
Acele etmeyi ögrendik ama SABIRLI OLMAYI ASLA.
Gelirimiz artti, KARAKTERIMIZ ZAYIFLADI.
Tanidiklar cogaldi ama DOSTLAR EKSILDI.
Cabalar artti ama MUTLULUKLAR AZALDI.
Daha mutlu olmak icin somurtarak calisiyoruz.
Varligimizi arttirdik ama DEGERLERIMIZI YITIRDIK.
Ve nihayet : ***Hayata yillar ekledik, yillara hayat katamadik...***
Daha büyük evlerde, AMA DAHA KÜCÜK AILELERLE YASIYORUZ.
Konforumuz artti ama ZAMANIMIZ DARALDI.
Diplomamiz bol ama SAGDUYUMUZ AZ.
Uzmanliklar artti ama SORUNLAR COGALDI.
Ilaclar cogaldi ama HASTALIKLAR ARTTI.
Cok para harciyoruz ama AZ GÜLÜYORUZ.
Aksam gec yatiyor, SABAH YORGUN KALKIYORUZ.
Az kitap okuyor, COK TELEVIZYON SEYREDIYORUZ.
Cok konusuyor ama az GÖNÜL veriyor ve bol YALAN söylüyoruz.
Para kazanmayi ögrendik ama YUVA KURMAYI BECEREMEDIK.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama KOMSUMUZA UGRAMAK ICIN KARSI SOKAGA GECMIYORUZ.
Uzaya ulastik ama KENDI IC DERINLIKLERIMIZDEN HABERSIZIZ.
Havayi temizledik ama RUHLARI KIRLETTIK.
Atomu parcaladik, ama ÖNYARGIMIZI YIKAMADIK.
Cok yaziyor ama AZ GELISIYORUZ.
Acele etmeyi ögrendik ama SABIRLI OLMAYI ASLA.
Gelirimiz artti, KARAKTERIMIZ ZAYIFLADI.
Tanidiklar cogaldi ama DOSTLAR EKSILDI.
Cabalar artti ama MUTLULUKLAR AZALDI.
Daha mutlu olmak icin somurtarak calisiyoruz.
Varligimizi arttirdik ama DEGERLERIMIZI YITIRDIK.
Ve nihayet : ***Hayata yillar ekledik, yillara hayat katamadik...***
KIŞ:
Ağaçların yaprakları dökülüyor, yeşil yapraklar sararmış.. Geceleri artık balkonda oturulmuyor.. Gündüz hava bulutlu ve kapalı.. İnsanlar ceketle dolaşmaya başlamış.. Bacalardan dumanlar çıkıyor.. Çiçekler boyun bükmeye başlamış..
GÜNEŞ :
Artık daha bi solgun duruyor.. Belki biraz yorgun da olsa yine hergün doğuyor.. Biraz uzaklaşmış dünyadan, sıcaklığı artık yetmiyor.. Ama yine de ışıldamaya devam ediyor.. Hemde hergün, vazifesini hiç ihmal etmeden..
İNSAN :
Çocuk büyümüş, artık çocuk değil.. Amcanın beli biraz daha mı bükülmüş.. Bastonuna daha sıkı sarılıyor artık.. Adımları da yavaşlamış.. Genç kız artık anne olma telaşında.. Ne kışın hüznü var onda ne de yaşlanmanın üzüntüsü.. Tek derdi doğacak yavrusu, tek özlemi onu kucaklayacağı an...
MEZAR :
Sevkiyat var hiç durmuyor.. Yaşlılar sıra sıra; Gençler se arasıra geliyorlar bu son durağa.. Ama yolcusu hiç bitmiyor.. Omuzlarda taşınıyor cansız bedenler; Toprağın kucağına bırakılıyor kefenler..
Etrafımızda farkında olmadan yaşanılan ve olan o kadar çok şey varki.. Farkında olunca geçmi kalmışoluyoruz acaba; fark etmek için.. Bazen bir telaşe sarıyor bizi, bazen se umursamaz oluyoruz kaçınılmaz gerçeği.. Herkesin elbet vardır bu dünyada bir yeri..Birkaç metrekare toprağın dibi... İşte sahip olabileceğimiz tek şey bu.. Farkında olmadan yaşadığımız hayatın tek neticesi bu...
Ağaçların yaprakları dökülüyor, yeşil yapraklar sararmış.. Geceleri artık balkonda oturulmuyor.. Gündüz hava bulutlu ve kapalı.. İnsanlar ceketle dolaşmaya başlamış.. Bacalardan dumanlar çıkıyor.. Çiçekler boyun bükmeye başlamış..
GÜNEŞ :
Artık daha bi solgun duruyor.. Belki biraz yorgun da olsa yine hergün doğuyor.. Biraz uzaklaşmış dünyadan, sıcaklığı artık yetmiyor.. Ama yine de ışıldamaya devam ediyor.. Hemde hergün, vazifesini hiç ihmal etmeden..
İNSAN :
Çocuk büyümüş, artık çocuk değil.. Amcanın beli biraz daha mı bükülmüş.. Bastonuna daha sıkı sarılıyor artık.. Adımları da yavaşlamış.. Genç kız artık anne olma telaşında.. Ne kışın hüznü var onda ne de yaşlanmanın üzüntüsü.. Tek derdi doğacak yavrusu, tek özlemi onu kucaklayacağı an...
MEZAR :
Sevkiyat var hiç durmuyor.. Yaşlılar sıra sıra; Gençler se arasıra geliyorlar bu son durağa.. Ama yolcusu hiç bitmiyor.. Omuzlarda taşınıyor cansız bedenler; Toprağın kucağına bırakılıyor kefenler..
Etrafımızda farkında olmadan yaşanılan ve olan o kadar çok şey varki.. Farkında olunca geçmi kalmışoluyoruz acaba; fark etmek için.. Bazen bir telaşe sarıyor bizi, bazen se umursamaz oluyoruz kaçınılmaz gerçeği.. Herkesin elbet vardır bu dünyada bir yeri..Birkaç metrekare toprağın dibi... İşte sahip olabileceğimiz tek şey bu.. Farkında olmadan yaşadığımız hayatın tek neticesi bu...
Farkında" olmalı insan.Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın
farkında olmalı Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli
bazen. Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir
metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını
fark etmeli.Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle annea
karnı gibi olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken "Dünya benim!"dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı
olduğunu,ölürken de aynı avuçların "her şeyi bırakıp gidiyorum işte!"
dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.Baskın yeteneğini
fark etmeli sonra Azraillin her an sürpriz yapabileceğini,
nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan ve ölmeden evvel
ölebilmeli. ?
Hayvanların yolda kaldırımda çöplükte ama kendisinin güzel
hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.Eşref-i
mahlûkat (yaratılmışların en güzeli) olduğunu fark etmeli ve ona göre
yaşamalı. Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark
etmeli.
Evinde 4 kedi 2 köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan
korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.Eşine "seni çok seviyorum!" demenin
mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka
sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç
olduğunu fark etmeli.Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde
biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını 60-70 yıl
sonra sigara yüzünden Azrail'e soba borusu gibi teslim etmenin emanete hıyanet sayılacağını fark etmeli...
63 yıllık ömründe hiç karnı doymayan bir peygamber'in ümmeti
olarak aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
farkında olmalı Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli
bazen. Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir
metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını
fark etmeli.Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle annea
karnı gibi olduğunu fark etmeli.
Henüz bebekken "Dünya benim!"dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı
olduğunu,ölürken de aynı avuçların "her şeyi bırakıp gidiyorum işte!"
dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.Baskın yeteneğini
fark etmeli sonra Azraillin her an sürpriz yapabileceğini,
nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insan ve ölmeden evvel
ölebilmeli. ?
Hayvanların yolda kaldırımda çöplükte ama kendisinin güzel
hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini fark etmeli.Eşref-i
mahlûkat (yaratılmışların en güzeli) olduğunu fark etmeli ve ona göre
yaşamalı. Gülün hemen dibindeki dikeni dikenin hemen yanı başındaki gülü fark
etmeli.
Evinde 4 kedi 2 köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan
korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.Eşine "seni çok seviyorum!" demenin
mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka
sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç
olduğunu fark etmeli.Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde
biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını 60-70 yıl
sonra sigara yüzünden Azrail'e soba borusu gibi teslim etmenin emanete hıyanet sayılacağını fark etmeli...
63 yıllık ömründe hiç karnı doymayan bir peygamber'in ümmeti
olarak aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
FARKINDA OLMALI İNSAN
İNSAN;
Kendisinin, hayatın ve olayların gidişatın farkında olmalı
Fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen..
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir
metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kaldığını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın ahirete nisbetle anne karnı gibi olduğunu
Fark etmeli.
Henüz bebekken dünya benimdercesine avuçlarının sımsıkı kapalı
olduğunu, ölürken de aynı avuçların her şeyi bırakıp gidiyorum
işte dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini
Fark etmeli insan.
Ve ölümden evvel ölebilmeli. Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte
ama kendisi için güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini
Fark etmeli.
Eşref-i mahlûkat(yaratılmışların en güzeli) olduğunu fark etmeli ve ona
göre yaşamalı. Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı
başındaki gülü fark etmeli.
Evinde dört kedi,iki köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan
korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
EşineSENİ ÇOK SEVİYORUM demenin mutluluk yolundaki müthiş
gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka
Sokakta ki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu
Fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek
kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını 60-70 yıl sonra
İçki ve sigara yüzünden Azraile soba borusu gibi teslim etmenin
emanete hıyanet sayılacağını fark etmeli.
63 yıllık ömründe hiç karnı doymayan bir PEYGAMBERin ümmeti
olarak aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
FARK ETMELİ;
Ömür dediğin üç gündür
Dün geldi geçti yarın meçhuldür
O halde ömür dediğin bir gündür
O DA BU GÜNDÜR .
İNSAN;
Kendisinin, hayatın ve olayların gidişatın farkında olmalı
Fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen..
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir
metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kaldığını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın ahirete nisbetle anne karnı gibi olduğunu
Fark etmeli.
Henüz bebekken dünya benimdercesine avuçlarının sımsıkı kapalı
olduğunu, ölürken de aynı avuçların her şeyi bırakıp gidiyorum
işte dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Baskın yeteneğini fark etmeli sonra.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini, nasıl yaşarsa öyle öleceğini
Fark etmeli insan.
Ve ölümden evvel ölebilmeli. Hayvanların yolda, kaldırımda, çöplükte
ama kendisi için güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini
Fark etmeli.
Eşref-i mahlûkat(yaratılmışların en güzeli) olduğunu fark etmeli ve ona
göre yaşamalı. Gülün hemen dibindeki dikeni, dikenin hemen yanı
başındaki gülü fark etmeli.
Evinde dört kedi,iki köpek beslediği halde çocuk sahibi olmaktan
korkmanın mantıksızlığını fark etmeli.
EşineSENİ ÇOK SEVİYORUM demenin mutluluk yolundaki müthiş
gücünü fark etmeli.
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka
Sokakta ki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu
Fark etmeli.
Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek
kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını 60-70 yıl sonra
İçki ve sigara yüzünden Azraile soba borusu gibi teslim etmenin
emanete hıyanet sayılacağını fark etmeli.
63 yıllık ömründe hiç karnı doymayan bir PEYGAMBERin ümmeti
olarak aşırı beslenme yüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
FARK ETMELİ;
Ömür dediğin üç gündür
Dün geldi geçti yarın meçhuldür
O halde ömür dediğin bir gündür
O DA BU GÜNDÜR .
sevmEk biR sanAttIR, ve inAn bAna bu sanAtI herkes hakkIyLa iCra edemEz...
