Beyin Fırtınası

Genel Konular
Kullanıcı avatarı
Ati10
Admin
Admin
Mesajlar: 975
Kayıt: 12 Eki 2006, 01:48
Konum: burhaniye
İletişim:

Beyin Fırtınası

Mesaj gönderen Ati10 »

Bu forum,
siz üyelerimizin serbestçe belirleyeceği bir konuda, kurallarımızın sınırları içinde kalarak tartışma, fikir alışverişi, etkileşim ve bilgilenme amacıyla açılmıştır..
her ne olursa olsun, geyiğe çevrilmemelidir.

ilk konumuz "gençlerin önündeki sorunlar" olsun..

buyrun beyin fırtınasına.. :lol:
Dosya ekleri
beyin02.jpg
beyin02.jpg (20.43 KiB) 136 kere görüntülendi
Forum Kurallarımız : https://gerigeldik.com/B3/viewtopic.php?f=1&t=1
Kullanıcı avatarı
benderya
Yeni Üye
Mesajlar: 189
Kayıt: 17 Kas 2006, 23:12
Konum: bedeni İstanbul'da ruhu Ankara:)

Mesaj gönderen benderya »

gençlerin sorunları deyince aklıma ilk olarak uyuşturucu geldi :(

para için nasıl da kıyabiliyorlar gencecik insanlara hatta çocuklarımıza :( :x
------------------------------------------------------
"farkında mısın,ömür de bitiyor?"
Kullanıcı avatarı
Ati10
Admin
Admin
Mesajlar: 975
Kayıt: 12 Eki 2006, 01:48
Konum: burhaniye
İletişim:

Mesaj gönderen Ati10 »

para boyutu sadece satıcılar için geçerli..bunları talep eden gençlerimizin neden böyle bir eğilim içinde oldukları üzerine yoğunlaşabiliriz..
neden bu tür arayışlar içindeler?
ardında ne var?
aileden gelen aşırı baskı mı? yoksa aşırı özgürlük ve serbestlik mi?
sevgi eksikliği mi?
yada......
Forum Kurallarımız : https://gerigeldik.com/B3/viewtopic.php?f=1&t=1
Kullanıcı avatarı
benderya
Yeni Üye
Mesajlar: 189
Kayıt: 17 Kas 2006, 23:12
Konum: bedeni İstanbul'da ruhu Ankara:)

Mesaj gönderen benderya »

esengülüm,şu son yazdıklarında çok haklısın
------------------------------------------------------
"farkında mısın,ömür de bitiyor?"
Kullanıcı avatarı
benderya
Yeni Üye
Mesajlar: 189
Kayıt: 17 Kas 2006, 23:12
Konum: bedeni İstanbul'da ruhu Ankara:)

Mesaj gönderen benderya »

ne yapacağız,nasıl davranacağız bazen bilemez oluyoruz :?
------------------------------------------------------
"farkında mısın,ömür de bitiyor?"
Kullanıcı avatarı
Ati10
Admin
Admin
Mesajlar: 975
Kayıt: 12 Eki 2006, 01:48
Konum: burhaniye
İletişim:

Mesaj gönderen Ati10 »

efdelya bu tesbitlerine katılıyorum, her birinin rolü var.. bir de çevre çok önemli.
bazen çevrenin olumsuz şartları da gençleri böyle ortamlara çekebiliyor..
hatta belki internetin bile rolü tartışılmalı burada..

nedenleri böylece tespit ettikten sonra, neler yapılabilir sorusunu soracaktım?
bununla ilgili olarak da görüşlerini yazmışsın.. evet anne babaların vurdumduymaz olmamaları ve iyi iletişim kurmaları çok önemli.
buna ilave olarak, anne babaların çok iyi gözlemci olmaları gerekir sanırm..
çocukları nerede zaman geçiriyor, arkadaşları kimler bunlar izlenmeli. sizce, çocukların odaları ve cepleri de arada kontrol edilmeli midir?


esengül, sen de nedenleri sıralamışsın.. düşüncelerine katılıyorum..
çevre etkisi sanırım öne çıkıyor.. çocuklar her türlü dış etkiye açıklar, etkileniyorlar..
o boşluğu yaşatmamak adına anne babaya önemli sorumuluklar düşüyor..
bir söz aklıma geldi. bir düşünür: "çocuklar donmamış beton gibidirler, üzerlerine ne düşse iz yapar." demiş.

yorumlara devam :)) beyinlerinize sağlık arkadaşlar...
Forum Kurallarımız : https://gerigeldik.com/B3/viewtopic.php?f=1&t=1
Kullanıcı avatarı
benderya
Yeni Üye
Mesajlar: 189
Kayıt: 17 Kas 2006, 23:12
Konum: bedeni İstanbul'da ruhu Ankara:)

Mesaj gönderen benderya »

kızım henüz küçük 2. sınıfta ama hızlı gelişiyor okulun rehberlik öğretmeni de kendi öğretmeni de çocuksu olmadığını söylüyorlar

istanbulda yaşamayı,çocuk hele ki kız çocuk büyütmeyi hiç istemiyorum.şu an okulu evimize çok yakın ve güvenliği de olan bir okul o açıdan içim rahat ben götürüp getiriyorum.
veli toplantılarında da ojkul müdürü "çocuklarınızın çantasını kontrol edin" demişti.bir çocuğun çantasından olmaması gereken birşey bulmuşlar. bu kontroller farkettirilmeden yapılmalı diye düşünüyorum şimdi çocuk ama büyüdüğünde bundan hoşlanmaycaktır elbette ama çok özeline inmeden onu rencide etmeden ben yine de kontrollerimi yaparım diye düşünüyorum.

ve en önemli husus da sanırım çocukla iletişimi iyi kurabilmek,güvenini kazanmalıyız ki bizden birşeyini gizlemesin, arkadaşlarını,düşüncelerini,kendi duygularını anlatabilsin...
------------------------------------------------------
"farkında mısın,ömür de bitiyor?"
Kullanıcı avatarı
esinoviç
Yeni Üye
Mesajlar: 98
Kayıt: 11 Ara 2006, 09:58
Konum: kocaeli

Mesaj gönderen esinoviç »

valla yazılanlar çok güzel şu son zamanlarda neler duyuyorum şaşıyom valla 2 kızım var herhalde lise ye giderken bende onlarla gidecem gibi geliyo bana
etraf çevre arkadaşlar çok kötü herşey marka olmuş.Anne baba olarak çok dikatli olmamız gerekir
Güneşin rengine benzemez gece...
Üşütür ayaz, korkutur karanlık...
Bir gariplik bir hüzün kaplar içimi...
Ya bu şehirde BEN fazlayım
Ya da BİRİ eksik...
Kullanıcı avatarı
ismetk
Yeni Üye
Mesajlar: 100
Kayıt: 20 Kas 2006, 15:36
Konum: Balikesir

Mesaj gönderen ismetk »

Doğru, gençlerin çok büyük sorunları var, eğer doğru önlemler zamanında alınmaz ise korkarım bu problemler daha da büyüyecek.
Kendi tespitlerime göre gençliğin gelecekte daha da önem arz edecek en büyük sorunları şunlar:
1-Uyuşturucu
2-Eğitim
3-Sanal bağımlılık
Bu sorunların kaynakları ve nedenleri çok çeşitli tabii. Şimdi şöyle düşünelim bakalım; bir genç nasıl yetişir?. Önce ilköğretime başlayana kadar eğitimi aileden ve mahalle deki çevresinden alır. Sonra bu eğitime okul ve okul çevresi katkıda bulunur. Sonra da teknolojik gelişmelerin toplumda oluşturduğu değişim. Yani gençliğin yetişmesinde dört önemli faktör var:Aile, Okul, çevre ve teknoloji. Bu dört faktör gençlerin karakterinin şekillenmesinde, istek ve tercihlerinin belirlenmesinde kilit
rol oynamaktadır.
Özelikle uyuşturucu en büyük tehlike. Daha önceleri ülkemiz bu konuda transit ülke idi, yani uyuşturucu özellikle Asya'dan Avrupa'ya geçerken ülkemizden de geçerdi. Bu sorun Avrupa ülkelerinde yoğun yaşanıyordu, halen de yaşanmaktadır. Ancak teknolojik gelişmeler, özellikle internet ve iletişim (cep telefonu) alanındaki inanılmaz gelişmeler aşırı özgür, kontrol dışı iletişimi, dolayısı ile gençlerin dünyanın her yanındaki akranlarıyla etkileşimini de beraberinde getirdi. Buna bir de ailelerin bu konuda ki vurdum duymaz (belki de habersiz bir biliçsizlik, ya da farkında olamamak daha doğru kelime olabilir)tavırlarını eklersek, gençler kendilerini birden kimsenin müdahele etmediği meydanda cirit atar halde buldular.
Buna tabii ki eğitim sistemimizdeki bir türlü yerine oturmayan sistemi de eklemek gerekir. Bütün bunlar gençleri tehlikeli arayışlar(uyuşturucu gibi) ile karşı karşıya getirmiştir. Tabii işsizlik gibi ekonomik sorunlar da bunu beslemiştir
Eğitimde gençlerin daha ilköğretim çağında yeteneklerine göre yönlendirilmemesi, ailelerin "bak evladımız büyüyünce müdür, doktor, subay olacak" şeklindeki şartlandırmaları çocukları büyük beklentilere itiyor. Çocuk istediği bölüm yerine ya ailenin/toplumun tercihleri doğrultusunda tercihde bulunuyor, ya da puanı neye yeterse ona. Sonuç olarak genç eğer üniversiteyi kazanırsa çoğunlukla ya beğenmediği bölüm de ya da puanının elverişli olduğu bölümde okuyor. Tabii doğal olarak mutsuz bir insan profili karşımıza çıkıyor. Mutsuz insan da her türlü yanlışa meyilli olur doğal olarak.
Diğer bir sorun sanal bağımlılık. Gençlerin toplumda ya aşırı baskı altında, ya aşırı özgür ya da bilinçsiz aile bilgisi altında yetişmesi çocukları sanal ortamda arayışlara itiyor. Din bilgisi altında çocuklara bazen hurafeler öğretiliyor, örneğin türbelere bez bağlamak, adak adamak(Ayvalık'ta şeytan sofrasında şeytanın ayak izin denilen yere atılan paraları, ağaçlara bağlanan çaputları görseniz gülersiniz..Şeytandan medet umanlar...Bunlar genç değil üstelik)gibi yanlış öğretiler ve davranışlar çocuğun çevre ile iletişim kurmasını zorlaştırıp, içe kapalı ya fanatik ve yanlış bilgilerle beslenmiş bir inançlı olmasını ya da tam tersi dinden soğumuş, farklı yerlerde arayış ihtiyacı içinde olan gençlerin ortaya çıkmasını teşvik ediyor.

O halde işe aileden başlamak gerekir. Çocuklara sağlıklı eğitim vermek, onları sorumluluk sahibi yapmak, gerçekleri aktarmak gerekiyor. Aşırı baskı olmadan, ama aşırı özgürlük de vermeden, davranış-mükafat politikasını benimsemek, güzel davranışları mükafatlandırmak(şımartmadan), yanlışları da bağırıp çağırmadan, onun ruhuna, yapısına uygun bir şekilde ve ikna ederek açıklamak gerekir. Teknolojiyi öğretelim, ama esiri olmasına da izin vermeyelim..
Eğitim konusuna gelince. Bu çok uzun bir konu. Kısaca şunu söyleyebilirim: Gençleri daha çocukken yeteneklerine göre bir mesleğe yönlendirmek, özellikle mesleki lise eğitimine ağırlık vermek gerekiyor.
"Ne mutlu Türk'üm diyene."
Mustafa Kemal Atatürk.
Kullanıcı avatarı
Ati10
Admin
Admin
Mesajlar: 975
Kayıt: 12 Eki 2006, 01:48
Konum: burhaniye
İletişim:

Mesaj gönderen Ati10 »

Bu güzel yorum için teşekkürler hocam...
satır aralarında gençlerimizi hayatın içindeki bu tür tuzaklardan uzak tutacak anahtar niteliğinde bilgiler var..
bildiğimiz halde sanırım en büyük sorunumuz,, bunları uygulayamamak...
Forum Kurallarımız : https://gerigeldik.com/B3/viewtopic.php?f=1&t=1
Cevapla

“Genel Konular” sayfasına dön